Gebelikte Meydana Gelen Fizyolojik ve Psikolojik Değişiklikler
Gebelik her yönden annede meydana gelen değişimlerin olduğu benzersiz bir serüvendir.
GEBELİKTE OLUŞAN FİZYOLOJİK DEĞİŞİKLİKLER
-
Üreme Organlarında Görülen Değişiklikler : Gebelik boyunca rahim büyür. Gebelik süresince yumurtlama olmaz. Gebelikte dış üreme organlarında varislere eğilim artar.
-
Kalp ve Damar Sistemindeki Değişiklikler : Gebeliğin son aylarında büyüyen rahim, sırt üstü yatıldığında arkadaki büyük toplardamarlara baskı yapar. Bu durum tansiyonun düşmesine, bebeğe giden kan miktarının azalmasına neden olabilir. Bu nedenle son aylarda yan yatış pozisyonunda uyuma ve dinlenme önerilir. Eğer sol yana yatılırsa bebeğe daha çok oksijen gitmesi sağlanır.
-
Solunum Sistemindeki Değişiklikler : Solunum sayısı artar. Burun tıkanıklığı yaşanabilir. Diyaframa olan baskı artabilir. Bu durum solunum sıkıntısı oluşturabilir.
-
Boşaltım Sistemindeki Değişiklikler : Gebeliğin ilk üç ayı ve son üç ayında idrara çıkma sıklığı artar. Sindirim Sistemindeki Değişiklikler Hormonların etkisi ile diş etinde şişme, kanama görülebilir. Diş çürükleri oluşabilir. Mide asidi yemek borusuna kaçabilir ve boğazda yanma hissedilebilir. Bu duruma gebelik refl üsü denir. Bağırsakların çalışması yavaşlar. Bunun sonucunda kabızlık ve gaz sorunları yaşanabilir.
-
Deride Görülen Değişiklikler : Meme ucu ve çevresinin, dış üreme organlarının rengi koyulaşır. Karnın ortasında, yukarıdan aşığıya doğru beliren koyu renk bir çizgi oluşabilir. Yüzde “gebelik maskesi” denilen lekelenmeler olabilir.
-
Memede Görülen Değişiklikler : Gebelik süresince memeler büyür, hassaslaşır. Süt bezleri ve süt kanalları gelişir. Gebeliğin 12. haftasından sonra memelerden süt gelebilir.
GEBELİKTE OLUŞAN PSİKOLOJİK DEĞİŞİKLİKLER
-
Gebelikte İlk Üç Ay Zıt duyguların geliştiği bir dönemdir. Bulantı, kusma, yorgunluk, halsizlik, uykulu hissetme gebenin bebeği suçlamasına sebep olabilir. Gebe ruhsal çatışmalar yaşayabilir.
-
Gebelikte İkinci Üç Ay Gebelik kabullenilmiştir. Bu dönemde gebe, duygusal olarak her şeye karşı aşırı hassas ve kırılgandır. Çabuk sinirlenme, çabuk mutlu olma gibi kararsız psikolojik tepkiler görülebilir.
-
Gebelikte Son Üç Ay Gebe, bebeği ile iletişim kurmaya başlar. Gebenin günlük yaşamı zorlaşır, bebeğini kucağına almak için sabırsızlanmaya başlar. Diğer taraftan doğuma merakı ve doğum ile ilgili soruları artar. Evde fiziksel ve duygusal olarak bebeğin yerinin hazırlanmış olması gerekir. Bu dönemde aile üyelerinin desteği oldukça önemlidir. Her konuda gebeye destek olunması gerekmektedir. Gebenin, doğum yapacağı hastaneye ve hekimine güvenmesi, doğumla ve bebeğiyle ilgili endişelerinin sonlanmasını sağlar.
-
Yaşın küçük olması
-
Evliliğe uyum sağlayamama
-
Aile içinde ciddi problemlerin olması
-
Eşin ölümü
-
Boşanmış olma
-
Eşten ayrı yaşama
-
Sosyal destek eksikliği
-
Ekonomik sıkıntılar
-
Stresli yaşantı
-
Plansız ve istenmeyen gebelikler
-
Bebekte belli bir cinsiyet beklentisi
-
Tedavi yöntemleriyle oluşan gebelikler
-
Gebelikle beraber tıbbi bir sorunun olması
-
Daha önce geçirilmiş olumsuz gebelik hikâyesi (düşük, ölü doğum, zor doğum) Gebelikle birlikte psikiyatrik hastalıkların görülmesi gibi durumlarda gebelerin psikolojik açıdan uzman desteği alması önerilir.
GEBELİKTE GÖRÜLEN PSİKOLOJİK RAHATSIZLIKLAR
-
Depresyon
Depresyon; kişinin kendini değersiz, mutsuz ve umutsuz hissettiği, hiçbir şeye karşı ilgi duymadığı ruhsal bir hastalıktır. Yorgunluk, halsizlik, hareket ve konuşma hızında yavaşlama, dikkat ve hafızada azalma ile kendini gösterebilir. Depresyon, gebenin yaşam kalitesini bozarak bebeği ile kuracağı bağlanma duygusunda ve eşi ile ilişki biçiminde problemler oluşturabilir. Depresif şikâyetler bir aydan uzun süredir devam ediyorsa psikiyatrik muayene önerilir.
-
Anksiyete Bozukluğu
Anksiyete bozukluğu; gergin, huzursuz, evhamlı ve takıntılı hislerle gelen, gebenin kendine güvenini kaybetmesine, yorulmasına, halsiz kalmasına ve uykusuz kalmasına neden olan, yaşamdan aldığı zevki yok eden bir durumdur. Gebe, sürekli bebeğin sağlık durumu ile ilgili endişelenir, bebeğini kaybetme korkusunu üst düzeyde yaşar, hekime daha sık gider ve yalnız başına kalmamaya çalışır.